Günümüzde futbol fazlasıyla edebi anlar içermeye devam ediyor: Coşku, tutku, dram ve maksimum heyecan fırtınası duyguları taşırıyor sahanın dışına...
Öylesine bir oyun ki ipince bir çizgi ayırıyor sevinci ve hüznü, incecik beyaz çizgiler, ofsaytı, golü, tacı, korneri, autu ve golü. İncelen çizgiler renkleniyor, kelimeleri ve cümleleri ayrıştırıyor.
Bugün "futbol edebiyatı" diye ayrı bir edebiyattan söz edebiliriz. Ülkemizde de futbolumuzun gelişmesine paralel olarak gelişen bu olgu, yüzyılın başından sonuna edebiyatımıza yön vermiş yazarların yapıtlarında bu kitapta irdeleniyor.
1913'ten günümüze, Ahmet Haşim'den Nâzım Hikmet'e, Necip Fazıl Kısakürek'ten Melih Cevdet Anday'a, Aziz Nesin'den Can Yücel'e, Cemal Süreya'dan Tahsin Yücel'e bu güzel oyunun Türk edebiyatına yansımasını bulacağınız Türk Edebiyatında Futbol başlıklı kitapla dünya futbol karnavalını doya doya hep beraber yaşayacağız.
1930'larda yayımlanmaya başlayan Olimpiyat, Top, Türkspor gibi dergilerle başlayan edebi çaba, metinlerdeki çeşitlilik, fotoğraf ve karikatürlerdeki incelikle "spor romanı", "spor edebiyatı" kavramlarının gelişmesine öncülük ettiler. Bu süreç, Nâzım Hikmet, Peyami Safa, Necip Fazıl Kısakürek gibi Türk edebiyatının ağır toplarının metinlerinde futbol üzerine kurulan edebi ve sosyolojik değerleri yansıtmasıyla hizlandi.
Toplumları böylesine harekete geçirebilme potansiyeline sahip bir olgu, ülkemiz futbolunun son yıllardaki olağanüstü gelişimi ve ardından gelen büyük başarılarla kültür açısından da yazın dünyamızda önemli bir yer tutacak gibi gözüküyor.