Aynanın Önünde Cımbızın Ucunda
"Kuaför, hizmet satın aldığımız benzer başka mekânlar gibi asıl işlevinin yanında, birçok başka tecrübe yaşatan, sosyalleştiğimiz, dertlendiğimiz, deva bulduğumuz ve çevremizi tanıdığımız bir mekân. Kadın bedeni ve hatta ruhunu tımar etme iddiasında bir işletme olduğu için de beden politikalarının ve cinsiyet rollerinin kurulduğu, yıkıldığı, yeniden kurulduğu ve sınandığı bir yer aynı zamanda.”
Funda Şenol Cantek
Bir ortam, hatta adeta bir "kurum”, kuaför; merkezden taşraya, her yerde hazır ve nazır. Kuaförlük bir zanaat; giderek bir endüstrinin, güzellik endüstrisinin parçası haline gelen bir zanaat. Sınıfsal farkların canlı bir şekilde yansıdığı bir performans alanı… Esasen erkeklerin icra ettiği bir iş olması, bu "kadın ortamına” başka bir toplumsal cinsiyet "karmaşası” da katıyor. "Müşteri”nin arzuları ve hayalleri ile kuaförün "otoritesi” arasındaki gerilimler de cabası. "Manikürcü kızı” da unutmamalı… Kuaförde geçen hayata, rengârenk bakışlar var elinizdeki derlemede. Esasen kadınların deneyimleri üzerinden; "horoz”undan "kırığına”, pavyon kuaförlerinden gelin başı yapanlara ve tesettür modasına, "salaş doğal”dan ”üzüm salkımlı topuz”a, türlü marifetleri, türlü tipleri, türlü huyları, türlü hikâyeleriyle, kuaför "realitesi”…