Gökyüzü, bulutlar, yıldızlar, kuşlar, güneş ve sular, renklerin türevini de yaratarak binlerce yıldan beri hükmünü sürdürüyor; insanoğlunun önüne büyük şöleni de sererek ... Karanlıktan aydınlığa, aydınlıktan karanlığa dönüşüpduran yeryüzü, olup bitenlerin hiç yabancısı değil. İnsanoğlu da. Binlerce yıl bir dönme dolap içinde geçmiş gibi... Ama, doğanın sere serpe yeşerip çiçeklenmesi ise insanoğlunun umudu, sevinci ve varlık nedeni olmuş... Her çizgi, doğadan esinlenip, bir simgeye bürünerek sonsuzluğun kapılarını aralamış; takılardan giysilere, heykellerden taşlara, ahşaplara, toprak kaplara, mimariye ve seslere değin... Güzeli Arayış, bu nedenle, gizemli Anadolu coğrafyasındaki uzun yürüyüşün adı. Bizlerden sonra da yeryüzünde sürecek olan büyük serüvenin dönüm noktasındaki izi, izleri... Aslında, Güzeli Arayış için "farklı kültürlerin dünyamızı zenginleştiren" yüzü de denebilir. Güzeli Arayış, binlerce yıldan beri süregelen bir hesaplaşma aynı zamanda... Çok tanrılı toplumlardan, tek tanrılı uygarlıklara değin insan soylarının dil, din, ırk ayırt etmeksizin yarattığı hesaplaşma... Ne var ki bu hesaplaşmanın bir de ortak yanı var: Sanat... Sanatın öncülüğünda, simgeler dünyası, sınır tanımayan çoşkusunu resmetmiş. Barışın, uzlaşmanın kapılarını aralamış... Bir bakıma insanoğlu sonsuzluğunu yakalamış... Güzeli Arayış, Anadolu topraklarındaki bu büyük serüvenin kitabıdır...